Fobiler

FOBİLER

Birçok insan çeşitli şeylerden korkabilir. Bu korkular kimi zaman azalırken kimi zaman artar ve hayatımızı zorlaştıracak düzeye gelir. Her insanın zaman zaman korktuğu durumlar ya da nesneler olabilir. Bu korkuların fobi olarak değerlendirilebilmesi için hayatımızı ne derecede etkilediğini bilmek gerekir.

Fobi kelimesi Fransızca phobie “patolojik korku” kelimesinden alıntıdır. Kelimenin kökeni Yunan mitolojisinde korkunun tanrısı olarak bilinen Phobos’un isminden gelir. Kökeninden de anlaşıldığı gibi fobi ya da psikolojik bir terim olarak özgül fobi, ciddi bir tehlike yaratmadığı halde kişinin belirli durumlar, mekanlar ya da nesnelerden orantısız bir şekilde korkması durumudur. Kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyen fobiler, insanlarda sıklıkla görülen anksiyete bozukluklarındandır.

KORKU VE FOBİ ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Günlük dilde fobi ve korku kelimeleri sıkça birbirinin yerine kullanılır fakat bir durumun özgül fobi olarak adlandırılabilmesi için birtakım özellikleri olması gerekir. Korkulan durum, nesne ya da mekan gerçekçi bir tehdit içeriyorsa buna fobi diyemeyiz. Örneğin, büyük bir ormanda yırtıcı hayvanlardan korkmak fobi sayılmaz veya ıssız bir sokaktan geçerken kapkaça uğramaktan korkmak da fobi olarak adlandırılmaz. Diğer yandan, ertesi sabah okula giderken köpek görebilme ihtimalini düşünerek okula gitmeyen biri için bu durumu fobi olarak görebiliriz.

Kedilerden korkan birisi kedi gördüğünde endişelenir ve onunla yüzleşmekten kaçınır. Ancak kedi fobisi olan birisi gece kedileri görebilme ihtimalini düşünüp dışarı çıkmayı reddedebilir. Fobi, özellikle fobiye neden olan obje ile yüzleşme yaklaştıkça uykuya dalmayı, bir işe odaklanmayı zorlaştırır ve hatta bazı durumlarda imkansız hale getirir.

FOBİ ÇEŞİTLERİ

1.      Özgül Fobiler

Özgül fobi grubuna girebilecek çok fazla fobi bulunmakla birlikte en sık görülenler şunlardır: hayvan fobileri, yükseklik korkusu, uçak fobisi, kan-yaralanma fobisi, gök gürültüsü ve fırtına korkusu, yalnız kalma korkusu, kapalı yer korkusu, araba korkusu, yutma fobisi, uzay fobisi.

Hayvan Fobisi:

En sık görülen özgül fobi çeşidi budur. En çok korkulan hayvanların başında ise kedi, köpek, böcek, yılan, kuş gibi hayvanlar gelir. Korkulan hayvan türleri çeşitli kültürlerde farklılık gösterir. Örneğin İngiltere’de örümcek fobisi çok yaygın iken, kültürümüzde çok sık rastlanmaz.

Hayvan fobisi olan insanların bir kısmı o hayvanla yaşadığı kötü bir deneyim sonrasında (örn. köpek ısırması) fobilerinin başladığını ifade ederler. Bir kısmında ise böyle bir başlatıcı durum yoktur. 

Yükseklik Korkusu:

İkinci en yaygın görülen özgül fobi çeşididir. Bu fobiye sahip kişiler yüksek binalara çıkamaz, yüksek bir yerden aşağı bakamaz, hatta odada pencereye yakın bir yerde oturamaz. Yükseklik korkusu olan kişiler asansöre binmekten korkarlar, fakat bu korku içeride sıkışıp kalmaktan dolayı değil, yukarı çıktığı için oluşur. Birçok insanın keyifle oturacağı balkonlar bu kişilerin korkulu rüyasıdır. Balkonda otursalar dahi, odaya yakın tarafına oturmaya çalışırlar. Merdivenler de bu kişiler için oldukça korkutucudur. Yükseklik korkusu olan kişilerin birçoğunda uçak korkusu olsa da iki korkunun aynı olduğunu söyleyemeyiz. Yükseklik korkusu olan insanların %20’si uçak korkusu tanımlamamışlardır.

Kan-Yaralanma-İğne Fobisi:

Halk arasında “kan tutması” olarak da bilinir. Kan görünce rahatsız olmak çoğu insanda görülen bir özelliktir. Bunun dışında bedensel sakatlık, parçalanmış insan vücutları, kazalar görme, kan verme, iğne yaptırma, kulak deldirme, diş çektirme ve bunun gibi tıbbi işlemlerle karşılaşınca bayılacak gibi olma ya da bayılma, mide bulantısı, kalp hızında değişme şeklinde tepkiler verilebilir.

Bu fobi, hayat kurtarıcı müdahalelerden kaçmaya kadar gidebilir. Örneğin, şeker hastaları iğnelerini yapamaz, kanser hastası bir kişi ameliyattan kaçınır; bazı kadınlar doğumdan korktukları için gebe kalmazlar. Birçoğu hastanelere gitmez, tıbbi konularla ilgili herhangi bir şey izleyemez ya da dinleyemez. Bazı hastalar “kan” lafını duyunca bayılabilirler. Kan fobisi çoğu zaman diğer fobiler gibi çocuklukta başlayan bir fobidir. Kan fobisi olan kişilerin aile geçmişinde aynı hastalıkla karşılaşma oranının yüksek olması da bu fobiyi diğer özgül fobilerden ayıran bir özelliktir.

Gök Gürültüsü ve Fırtına Fobisi:

Bu fobi, gök gürültüsü sesi, şimşek, yıldırım, fırtına gibi hava olaylarından korkmayı kapsar. Bu fobiye sahip kişiler sıkça hava durumunu kontrol eder ve havanın kapalı, fırtınalı, yağışlı olma ihtimali olan günlerde evden dışarı çıkmaz. Bu havalarda dışarı çıktıkları zaman başlarına kötü bir şey geleceği düşüncesi vardır. gök gürültüsünü duymamak için kapı ve pencereleri sıkıca kapattıklarından emin olurlar. Gök gürültüsü duyduklarında ise panikle masa, yatak altına veya başka bir yere saklanma ihtiyacı duyarlar.

Uçak Fobisi:

Uçak fobisi, günümüzde uçak kullanımının artmasıyla birlikte çok sık rastlanan fobilerden biridir. Bu fobiye sahip kişiler uçağa binmektense çok daha uzun sürecek, daha zor yolculuklar yapmayı tercih ederler. Uçağa binmek zorunda kaldıklarında uçağın düşeceğine dair düşüncelerini durduramazlar ve bu düşünceler şiddetli bir korkuya yol açar. Uçağın her hareketinde, her sarsıntıda büyük bir korkuya kapılırlar ve bu sesleri uçakta bir arıza oluşması ihtimaline yorarlar.

Araba Fobisi:

Araba korkusu, psikolojik kaynaklı fobi çeşitlerinden biridir ve özgül fobiler içinde yer alır. Başlıca sebeplerinden birkaçı, kişinin veya bir yakınının ağır bir trafik kazası geçirmesi, sürücülüğe başlarken özgüvenini kırıcı şekilde kendisiyle dalga geçilmesi, sisli, yağmurlu kötü hava koşullarının sürüşü kötü yönde etkilemesi ve sürücünün araç kontrolünde zorlanması olarak sıralanabilir. Bu fobiye sahip bireylerde araba sürme esnasında stres, gerginlik, terleme, nefes darlığı, artan kalp atış hızı, baş dönmesi ve panik atak gibi belirtiler oluşabilir. Kişi bu belirtileri araç kullanmayı hayal ettiğinde dahi hissedebilmektedir. 

Yalnızlık Fobisi:

Psikolojide otofobi olarak bilinen yalnızlıktan korkma durumu, günümüzde birçok insanın karşı karşıya kaldığı problemlerden biridir. Bu korku, kişinin fiziki olarak yalnız olması haricinde duygusal olarak yalnız kaldığını ya da kalacağını düşünmesini de içermektedir. Bu fobi insanlarda çoğu zaman evde tek başına kalma korkusu oluşturur. Akşam olduğunda ve geceleri artar. Gündüz tek başına kalabilen kişilerin gece kalamadığı görülür. Evde birinin olduğu düşüncesi, hırsız, bir yaratık vb. bir şeyin varlığını hissetme gibi bir duygu tarif edilebilir. Yalnızlık fobisinin ayrılık anksiyetesiyle ilişkisi olduğu düşünülmektedir. 

Klostrofobi:

Çok şiddetli bir şekilde yaşanan kapalı alan korkusu olan klostrofobi, zaman zaman kişiyi günlük işlerini yapamayacak hale getirir. Kişiler aynı zamanda basık yerlerden de korkarlar ve bu yerlerde duramazlar. Hastaların temel korkuları bu gibi yerlerde sıkışıp kalmak, çıkamamak, nefes alamamak, boğulmak gibi durumlardır. Sinema, tiyatro gibi etkinliklere katılamazlar çünkü bu mekanlarda bulunmak onları rahatsız eder. Boğazlı veya dik yakalı kıyafetlerden rahatsız olabilirler. Kapalı giysiler onlarda boğulma hissi yaratabilir. Bu hastalarda sisli, kapalı havalarda huzursuz olma hali görülür. Kapalı havalar çoğu zaman etrafı kapatan, korkutucu bir duvar gibi algılanır.

Yutma Fobisi:

 

Yutma fobisi, kişilerin yiyecekleri yutmaktan ve yutarken boğulmaktan korkmasına, bunun sonucu olarak aşırı kaygılanmalarına neden olan bir fobi türüdür. Bu fobiye sahip kişilerin, yutma eyleminde sorun yaşamalarına neden olan bir sağlık sorunları bulunmamaktadır yani yutma eylemi sırasında acı duymazlar. Bu fobi, özgül fobiler içerisindeki diğer fobi türlerine göre daha nadir rastlanan bir fobidir. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla daha fazla olan yutma fobisi, çocuk veya yetişkin fark etmeksizin her yaştan bireyde ortaya çıkabilecek bir psikolojik rahatsızlıktır.

 

2.      Sosyal Fobi

 

Sosyal fobi, bireylerin topluluk karşısına çıkmaktan son derece kaygılanmasına ve topluluk karşısına çıktığında rezil olmaktan, eleştirilmekten ya da alay konusu olmaktan aşırı derecede korkmasına yol açan bir kaygı bozukluğudur.  Bu fobiye sahip kişiler toplum içinde olmaktan, kalabalıkta yürümekten, konuşmaktan, yabancılarla iletişim kurmaktan kaçınır. Ortamlarda dikkat çekmek istemezler, sosyal yaşantıları oldukça kısıtlıdır.

3.      Agorafobi

Agorafobi (alan korkusu), kişinin kendi güvenli alanı dışındaki ortamlara karşı aşırı panik, rahatsızlık, çaresizlik ve utanç gibi duygular geliştirmesine neden olan, yoğun bir korku ile karakterize edilen ciddi bir kaygı bozukluğudur.

 

Kişinin evden çıkmakta zorlanması veya tek başına çıkamaması, kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınması durumsal belirtilere girerken; göğüs ağrısı, strese bağlı yoğun terleme, sıcak basması, titreme, yutkunmakta zorlanma, kalp atışlarının hızlanması ise agorafobinin bedensel belirtilerindendir.

FOBİLER NASIL BAŞLAR?

Fobilerin genel olarak çocukluk ve gençlik dönemlerinde oluşmaya başladığı bilinse de ilerleyen yaşlarda da ortaya çıktığı görülür. Korkunun nesnesi olan belirli bir durum, hayvan ya da mekandan kaçınılmaya çalışıldığı ve kişinin hayatını buna göre şekillendirildiği aşamada fobiler ortaya çıkmaktadır.

Başımıza gelen kötü olaylar, olumsuz bir durum yaşadığımız mekanlar veya bir canlı ile korku duyacağımız bir durumun içinde kalmamız da fobi oluşumuna sebep olabilir. Bu fobiler bir çeşit neden-sonuç ilişkisine bağlıdır. Ortaya çıkan fobilerin genellikle mantıklı bir nedeni olur. Örneğin çocukluğunda köpek tarafından kovalanmış birinin köpeklere karşı fobisi olduğu görülebilir. Bozuk bir asansörde kalmış birinin asansör fobisi oluşması ya da kapalı alan fobisinin ortaya çıkması muhtemeldir. Davranışcı terapiler bu gibi durumlarda yararlı olabilir.

Genetik etkenler, anksiyete bozuklukları, travmatik yaşantılar, uzun süreli strese maruz kalmak gibi tetikleyici bazı unsurların da fobilerin oluşmasında rol oynadığı görülmüştür.

Ayrıca fobi sahibi kişi, korkusunun tetiklendiği durum, olay ya da doğrudan korkusu ile henüz yüz yüze gelmemişse, buna yönelik bir fobisi olduğuna dair herhangi bir belirti ile karşılaşmayıp, yıllarca bunun farkına varmayabilir.

FOBİ BELİRTİLERİ

Fobi belirtileri, anksiyete bozukluğunda görülen belirtilerle benzerlik gösterir. Hem fiziksel hem de psikolojik belirtileri bulunur. Fiziksel belirtiler çarpıntı, yüzde ve vücutta kızarma, kaşıntı, titreme, soğuk soğuk terleme, mide bulantısı, ürperme, bulanık görme, bayılma ve nefes darlığı olarak sıralanabilir. Bayılma korkusu, ölme korkusu, kontrolü kaybetme korkusu, gerçeklikten uzaklaşma  ve sürekli olarak karmaşık bir ruh hali içerisinde olma durumu da psikolojik veya duygusal belirtilerindendir. Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

FOBİ TEDAVİSİ

Fobiler, bireylerin hayatını ciddi derecede etkileyebilen ve kaliteli bir yaşam sürmelerini engelleyen rahatsızlıklardır fakat tedavisi mümkündür. Fobilerde birçok psikoterapi yöntemi kullanılır, ek olarak ilaç tedavisine de başvurulabilir. Genel olarak bilişsel davranışçı psikoterapi yöntemleri kullanılarak fobiler tedavi edilmektedir.

Sohbeti aç
Merhaba, bilgi almak istiyorum.
Merhaba size nasıl yardımcı olabilirim?