Panik atak; stres ve korku temelli, vücutta tepkiler oluşturabilen anksiyete sendromudur. Psikososyal yönden kişiye sıkıntı verebilen bir durumdur, çoğu zaman uzman desteği şarttır.
Örnek 1: Ayşe birgün aşırı stres altında olduğu bir iş toplantısındadır, hiç beklemediği bir anda kalp atışlarının yükseldiğini fark eder ve kalbine odaklanmaya başlar. Bu odaklanmayla kalp atışlarını daha şiddetli hissetmeye başlar, bu sefer nefesi sıkışır, elleri titrer, fenalaştığını gören iş arkadaşları kendisini bir sağlık kuruluşuna götürür, tüm tıbbi muayene ve testler yapıldıktan sonra hiçbir sorunu olmadığı ve panik atak olabileceği söylenir. Bundan sonra Ayşe panik atak olduğunu düşünür ve internetten araştırmaya başlar, internette ilk okuduğu yazıda tekrar panik atak geçirir ve çaresizce geçmesini bekler. Yakınlarından çekindiği için kimseye söyleyemez ama çevresindekiler garipliği farkındadır. Ayşe bir hafta boyunca her gün sabah-akşam panik atak geçirir, geçirdiği son şiddetli atak sonrası bir uzmana başvurur.
Örnek 2: Üniversite sınavına hazırlanan Selin, cuma günü deneme sınavından çıktıktan sonra başı dönmeye başlar, önce bunun açlıktan dolayı olduğunu düşünür ve önemsemez. Öteki hafta tekrar sınavdan çıkınca başı döner ve bu sefer bu durumu fark edince endişelenir. Endişesi arttıkça kalp atışlarının hızlandığını fark eder, hızlıca nefes alıp verir ancak nefesin ona yetmediğini hisseder, artık öleceğini düşünmeye başlayan Selin, arkadaşlarına haber verir ve kendisini acil servise götürmelerini söyler. Yapılan muayeneler sonucu hiçbir fiziksel hastalığı olmadığı saptanır ve psikiyatriye sevk edilir. Psikiyatri muayenesi sonucu “sınav kaygısına bağlı panik atak” olduğu tanımlanır, sakinleştirici ilaç yazılarak, psikolog terapiste yönlendirilir.
